Türkiye Müteahhitler Birliği’nin Ankara Çankaya’daki yeni binası için düzenlediği davetli proje yarışmasında, AVCI Architects’in tasarımı birinci seçilerek inşa edildi. Türkiye Müteahhitler Birliği aynı proje ile 2014 yılında Arkitera İşveren Ödülü Seçici Kurul Teşvik Ödülü’ne layık görüldü.
AVCI Architects projeyi anlatıyor:
Mimari programda, tipik bir ofis binasının gereksinimlerinin en optimize şekilde karşılanmasının yanında, bir dernek binasının özel ihtiyaçlarına da cevap verecek şekilde farklı fonksiyonlar yer almaktadır. Kütle kompozisyonu bu farklı fonksiyonları dışavurumcu bir anlayışla organize ederken, mahremiyetin sokak seviyesinden üst katlara çıkıldıkça dereceli olarak kontrol edilmesini de sağlamaktadır.
Binanın tasarımında Türkiye Müteahhitler Birliği’nin kurumsal şeffaflık ilkesinin yapıda okunurluğu hedeflenmiş ve bu doğrultuda iç ve dış mekanlarda hem kurgusal hem de yapısal bir araç olarak geçirgenlik esas alınmıştır. Bu bağlamda, yapının zemin kotunda kent dokusu ile ilişki sağlayan fonksiyonlar aracılığı ile kamusal alanın devamlılığı sağlanırken, yapının ana kurgusunu sağlayan atrium da, bina içinde katlar arasındaki görsel ilişkiyi giriş katından ofis alanlarına taşımaktadır. Daha yukarı çıkıldıkça yönetim katı ve ‘salon’ alanı gibi özel mahallerin mahremiyetini de gözeterek cam bir çatı ile sonlanmaktadır.
Proje ayrıca pasif ısıtma ve soğutma teknikleri açısından Türkiye’de ilk kez kullanılan sistemleri bünyesinde barındırmaktadır. Ankara’nın tipik iklim özelliği olan gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farkı kullanılarak ısıtma ve soğutmadaki enerji sarfiyatını minimize etmek üzere, bodrum katlardaki otoparkların altına bir betonarme labirent tasarlanmıştır. Bu labirent yaz aylarında gece ısısını depolayarak gündüz havasını pasif olarak soğutmaya yardımcı olan bir batarya işlevi görmektedir. Kışın ise toprak altının öz ısısını kullanıp gündüz havasını pasif olarak şartlandırmaktadır. Türkiye’de ilk kez kullanılan Chilled Beam’ler ise, ortam koşullarına göre konforun sağlanması için gerektiğinde kontrol edilerek son ısıtma/soğutmada yardımcı olur.
Binanın cephesinde ise cephe kabuğu iki katmandan oluşmaktadır. Yapıyı saran ilk katman klasik bir cam cama birleşimli panel sistem, ikinci katman ise gölgelendirme ve güneş kontrolünü sağlayan paslanmaz çelik meshtir. Hassasiyetle tasarlanan bu katmanın yoğunluğu bina sakinlerinin dışarısı ile ilişki kurmalarına engel olmadan, yönelimlere göre açıklıkları optimize ederek güneşten kaynaklı ısı kazanımının önüne geçmek üzere hesaplanmıştır.
LEED Platinum sertifikası sahibi proje, tüm disiplinlerin mimar liderliğinde en ince ayrıntısına kadar koordine edildiği, deneyimlerin, etütlerin, AR-GE çalışmalarının yapılarak Türkiye’deki inşaat ve malzeme sektörünün gelişimine katkıda bulunan ve yerel malzemelerin kullanımını teşvik eden, bir ‘entegre tasarım’ ürünüdür.