Teğet Mimarlık tarafından tasarlanan yapı, 2009 ARKIV Seçkileri’nde yer alıyor ve 2010 yılında Arkitera İşveren Ödülü’ne layık görüldü.
1998’de Gebze’de hizmete açılan Yapı Kredi Bankası Bankacılık Üssü birbirine eş 10 binası ve aralarına aldıkları iç sokaklarıyla sosyal alanlarını kendi içinde oluşturan bir kampüstü.
2007 yılında Üssün geliştirilmesine karar verildi. İlk etapta bir Bankacılık Akademisi, 2.etapta ACCR Binası (Arşiv-Call Center-Restoran) Teknik Merkez ve Spor Merkezi, son etapta ise mevcut üssün reorganizasyonu yapılacaktı. Tasarımı İngiliz Mimar John Mc Aslan’a ait olan yaklaşık 50.000 m2‘lik Üssün kullanım alanı, 2010 sonunda 77.000 m2‘ye ulaşmış olacak.
Üsse eklenecek her yeni yapı için üssün iç dolaşımı, giriş-çıkışları, dış mekan ilişkileri ve altyapı kurgusunu yeniden ele almak gerekiyordu.
1. Etap olan Akademi Binası Ekim 2009’da hizmete açıldı. 2. Etabın temeli 2009 bitmeden atılacak. Son etap çalışmalar ise tüm yeni yapılar tamamlandıktan sonra başlayacak.
Bankacılık Akademisi
Akademi binası, mevcut üssün üzerine kurulduğu yapay topoğrafyaya uyum sağlayıp, onun gizli kurallarını gözetirken, öte yandan açısı ve 10 metrelik radikal konsoluyla, uyduğu bu sistemi kırıyor.
Teğet’in tasarladığı Akademi Yapı Kredi Bankası’nın Türkiye çapında kurum içi eğitimlerinin verileceği bir eğitim binası. Yamaca yerleşen üssün batı ucunu işaretliyor. Ayrı bir bina olarak mevcut Bankacılık Üssü’nün iç dolaşımına entegre olurken, öte yandan onu vurguluyor, zenginleştiriyor. Üssün işleyişini kabulleniyor, öte yandan farklı bir dil öneriyor.
Üssün iç sokaklar sistemini açıldığı manzarayla noktalayan atriyum ve onun ayırdığı 2 narin kütle tüm eğitim programını taşıyor. Atriyumu geçen köprüler ve onu dışarı açan cepler ders aralarında sosyalleşme noktaları. Bunun yanında atriyumun tabanı ve bazadaki yemekhaneye inen merdivenler farklı büyüklüklerde etkinliklere sahne olabiliyor.
Çağrı Merkezi sınıfı, Şube Simülasyon Sınıfı, Bilgisayarlı Derslikler, Atölye Sınıfları, Amfiler… Çeşitli amaç ve büyüklükteki 35 sınıf dışında yapıda kullanıcının dolaştığı her mekan, her an yaratıcı bir eğitim aktivitesine ev sahipliği yapabilir. Altyapıları bu esneklikte çözümleniyor.
Atriyum zemininde kafeterya, ofisler, kütüphane ve danışma yer alıyor. Zemindeki havuzdan çıkan çelik merdiven, bodrumdaki toplantı salonunun fuayesinden tepede çok amaçlı kullanılabilecek büyük köprüye dek tüm kat ve köprüleri birbirine bağlıyor; çekirdeklere alternatif bir sirkülasyon ağı kuruyor; atriyum yaşamını zenginleştiriyor.
Bina, üssün üzerine kurulduğu yapay topoğrafyaya uyum sağlayıp, onun gizli kurallarını gözetirken, öte yandan açısı ve 10 metrelik radikal konsoluyla, uyduğu bu sistemi kırıyor. Atriyumla dilimlenen kütle, gerilmiş bakır panellerle kaplanıyor. Yapının atriyum dışındaki tüm kütlesini aluminyum doğrama+bakır panellerden oluşan bu çift cephe sistemi sarıyor. İşlenmemiş klasik bakır zaman içerisinde renk ve doku değişimleri geçirecek; yapı yıllanacak.
Günışığını süzerek iç mekana veren bakır tül, eğitim alanları için ideal şartları sağlarken; iç mekanlar aydınlatıldığında bu kez farklı bir atmosfer yaratacak. Atriyumun üstü ve manzaraya açılan cephe 3 cidarlı hava yastıklarıyla geçiliyor. Yastıkların içindeki hava, hissedici cihazlarla anbean kontrol altında. Taşıyıcı kalınlıklarını asgariye indiren sistem şeffaflığı arttırıyor, ek önlemlerle de ısı kontrolünü sağlıyor.
Akademi’nin katlarında yer alan corian’dan mamul içecek istasyonları, atriyum iç cephesini saran kayar panolar, çok amaçlı salona ışık alan koniler, ortak alanda ve yemekhanede yer alan bazı mobilyalar Teğet Mimarlık tarafından tasarlandı. Yemekhane ve kütüphanedeki aluminyum panolar Nermin Er’e, kafeteryadaki ağaçlar Meriç Kara’ya ait.