M artı D Mimarlık tarafından tasarlanan OİB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ile Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (UİB), 2011 yılında kamu kategorisinde Arkitera İşveren Ödülü’ne layık görüldü.
Uludağ Taşıt Araçları ve Yan Sanayi İhracatçıları Birliği (UTAYSİB), Türkiye’de otomotiv endüstrisinin nitelikli ara eleman ihtiyacının çözümüne katkıda sağlayacak okulun tasarımı için davetli bir mimari proje yarışması düzenledi. Yarışmada, M artı D Mimarlık birinci olurken, TH İdil Mimarlık ikinci, SE Mimarlık üçüncü oldu.
Proje arazisi, eğimli bir topografyaya sahip. Arsa üzerindeki tek çekim alanı arazinin en yüksek noktasından başlayarak güney yamacının yaklaşık dörtte birini kaplayan yeşil doku ise bir zeytinlik. Alanın zeytinlikten başka çekim odağı bulunmayan çevre verisi, eğitim birimlerinin içe dönük bir kurguda tasarlanması kararına neden oldu. Öğrencilerin iletişim ve sosyalleşmelerini destekleyecek galerili bir iç ortam yaratılarak eğitim birimleri (derslik ve atölyeler), sosyal birimler (kantin ve yemekhane), çok amaçlı salon ve kütüphane, spor salonu mekanları bu ortama bağlandı. Çekim gücü yüksek bir öğe olarak kabul edilen zeytinliğe dokunmamak, bozmamak ve araziye yerleştirilecek kütle organizasyonunda bu mevcut yeşil dokunun sürekliliğinin sağlanması amaçlandı. Bu bağlamda arazi eğiminden yararlanarak eğitim birimlerinin bitki örtüsüyle kaplanması, yurt ve lojmanların bu dokunun üstünde ve zeytinliğe yönelerek konumlandırılması kararı verildi. Programda yer alan eğitim birimleri ile yurt, lojmanlar birbirlerine bakmayarak aynı sistemden beslenecek şekilde kurgulandı.Çağdaş eğitim yaklaşımları bireysel beceri, yaratıcılık ve dialoğu geliştiren, sosyalleşmeyi motive eden ortamları hazırlar. Bu doğrultuda öğrencilerin etkileşimini destekleyecek boşluklu bir iç ortam yaratılması fikri ile içe dönük bir bina kurgulandı. Yurt, lojmanlar, spor salonu ve 550 kişilik konferans salonunu da içeren 720 öğrenci kapasiteli eğitim yapısının yoğun programı ve kısıtlı arazi koşullarında projede parçalı ve kademeli bir kütle organizasyonuna gidildi. Arazideki mevcut yeşil doku – zeytinlik ile yapının iç içe geçmesi hedeflendi. Farklı kotlarda sağlanan çeşitli terasların bir kısmı öğrencilere açık alanlara dönüştürülürken, bir kısmında ise sadece yeşilin sürekliliğinin korunması ön plana çıkarıldı. Buna göre eğitim birimleri (derslik ve atölyeler), sosyal birimler (kantin ve yemekhane), kültürel birimler (çok amaçlı salon ve kütüphane) ile spor salonu galerilere ve dolayısıyla esnek, akışkan, geçirgen nitelikte galeriler ve avlular aracılığıyla da birbirlerine bağlandı. Arazinin eğimiyle uyum sağlanarak, eğitim birimlerinin bitki örtüsü ile kaplanması fikri, bir yandan yeşilin sürekliliğini sağlarken, diğer yandan barınma birimleri’nin (yurt ve lojman) eğitim birimleri, sosyal ve kültürel birimlerden ayrıştırılarak bu yeşil dokulu katmanın üzerinde zeytinliğe yönelerek konumlandırılmasına hizmet etti. Böylece eğitim yapısının günlük yaşantısı ile kullanıcıların özel yaşantılarının ayrıştırılması ihtiyacı da karşılandı.